SİYASET
Giriş Tarihi : 23-01-2023 13:19   Güncelleme : 23-01-2023 13:19

Karahan: Zamlar geliyor ama enflasyon rakamları eriyen ekonomi yüzümüzü güldürmüyor

Asgari ücrete, emekli ve memura yalan zamlar fırsatçıların her şeye zam yapma fırsatını yakaladığını düşünmesiyle yine vatandaş yaşam savaşına dört elle sarılıyor diyen İş İnsanı ve Siyasetçi Sinan, Karahan, TL’nin değerinin yok olmanın eşiğindeki ekonomiyle döviz rezervindeki dibe vuruş ve insanların düzelmesini beklediği hayat standartlarıyla ilgili açıklama yaptı.

Karahan: Zamlar geliyor ama enflasyon rakamları eriyen ekonomi yüzümüzü güldürmüyor

"Maaşlar yükseldi vatandaşlar gülsek mi ağlasak mı demeye başladı"
Yeni yılla birlikte çalışan ve emeklilere yönelik zamlar ve vatandaşların içerisinde bulunduğu hayat şartlarıyla ilgili konuşan İş İnsanı ve Siyasetçi Sinan Karahan, "Asgari ücret 22 Aralıkta gelen zamla 5 bin 500 TL’den 8 bin 506 TL olduğu açıklanmıştı. Yapılan zam açıklamasından sonra vatandaşlar hem sevinç hem de derin bir düşünceye girdi. Düşüncenin nedenlerinden bir tanesi işveren bu maaşı bize verecek mi oldu. Birçok iş yerlerinde olduğu gibi asgari ücretin tamamını işverenler vermiyor. Tabi ki iş bununla da kalmıyor asgari ücret arttı bununla birlikte bende işçi çalıştırıyorum onun maaşını ödemem için ürünlerin fiyatlarını arttırmam gerekiyor diyenler çıkıyor sahneye. Bu zammı yapan kişiler asgari ücreti veriyor ya da işçinin maaşını yükseltiyor mu? Gülsek mi ağlasak mı diye vatandaş sıkıntı içinde yetkililerin birçok üründe fırsatçıların zam yapmalarını önlemesini bekliyor. Adıyaman’ın bir ilçede toplu taşıma fiyatı 5 TL’den 6 TL’ye çıkıyor, Adıyaman- Gölbaşı dolmuşlarına vatandaşın ödediği para 40 TL’den 50 TL’ye yükseliyor, bu zamda tam benzin fiyatlarının düştüğü zamana denk geliyor" ifadelerini kullandı.
“Neyse bu olayları görmezden gelelim desek de gözümüzü başka bir olayla açıyoruz" diye sözlerine başlayan Karahan, “Bazı marketlerin açıklamadan sonra zam yapması engellendi gibi sözler sarf edildi ama bu sefer kapıda emekli ve memur maaşlarına gelen zammın açıklanması vardı. Yüzde 30’luk ve çoğu kişiyi memnun etmeyen bir zam geldiği duyuruldu. Tekrar yaşam malzemelerine a’dan z’ye her şeye zam yapılma korkusu sardı herkesi ne zaman bu yaşamını idare edebileceğim endişesinden vatandaşlar kurtarılacak? Maaş zamlarından sonra EYT karmaşası sonunda açığa kavuştu vatandaş bu sefer ’ben emekli oluyorum ama çalışırken aldığım maaştan düşük maaş alacağım zorlaşan yaşam koşullarında nasıl emekli maaşıyla geçineceğim bir umut biraz daha bekleyeyim de belki emekli maaşları artar.’ Umuduyla yine kulaklarını dört açıp kürsülerden yapılacak haberleri beklemeye başladı” vatandaşların sorunlarını dile getirdi. 
“Artmış olan talebi karşılayamayan arz, iyice azaldı ve fiyatlar daha da arttı” 
Türk Lirası 2023 yılı itibariyle 193 ülke arasında 44. sırada bulunduğunun altını çizerek geçen yıllardaki sıralamaya da değinen Karahan, “2016 yılında 20. sırada bulunan Türk Lirası, 2020 yılında 35. sıradaydı. Ekonomik krizin ortaya çıkardığı pahalılık kısır döngüsü içerisinde TL değer kaybediyor,  alım gücü düşüyor, üretici ihracata yöneliyor,  içeride ürün azalıyor pahalılık artıyor neticesinde enflasyon patlak veriyor. Döviz rezervinin dibe vurması ile TL’nin değer kaybı hızlandı. Kaybın hızlanması maliyetleri artırdı, maliyetin artması da üreticiyi küstürerek üretimi azalttı ve piyasalarda anormal yükselen fiyatlar görülmeye başlandı. Uluslararası akaryakıt fiyatlarındaki artış ve TL'deki değer kaybı, pompa fiyatlarına yansımaya devam ediyor. Nüfusun anormal artması (talep) ve üretimin azalarak yetersiz kalması (arz) sonucunda halk fakirleşti. Ucuza çalışan sığınmacılar yevmiyeleri düşürdü ve işsizliği artırdı. İşsizliğin artması ile halk alışveriş yapamaz oldu ve devletin vergi geliri de düşmüş oldu. Devletin gelirinin azalması ve mültecilere harcanan SGK, valilik ve belediye yardımları gibi karşılıksız paralar ile TL’nin değer kaybı hızlandı. Geçinemeyen çiftçi ve üretici iş bıraktı. Artmış olan talebi karşılayamayan arz, iyice azaldı ve fiyatlar daha da arttı. 200 TL Reel değeri eridi, piyasada dolaşımı yüzde 104 arttı. Uygulanan ekonomi politikası sonucu TL'de değer kaybı sürerken, 200 TL'nin piyasadaki dolaşımı da sert yükseliş gösterdi. 50 tl ile bugün 400 km götürecek benzin yerine 33 km götürecek benzin alıyor olmanın sebebi TL'nin Dolara karşı 2005'e kıyasla %93 değer kaybı yaşamış olması olabilir mi?” şeklinde konuştu.
"Enflasyonu anlamak için ekonomiye giriş dersine gerek yok"
Ayrıca Karahan, “Türkiye’deki yüksek enflasyonun sebebinin TL’nin korkunç değer kaybı olduğunu anlamak için ekonomiye giriş dersine gerek yok. Biz savaşta değiliz ama 2022'de en çok değer kaybı TL de. En yüksek enflasyon bizde. Enerji, hammadde ve gıda fiyatları tüm dünyada tavan yaptı peki neden dünyada enflasyon yüzde 7-8 iken bizde 65. Bizdeki enflasyonun asıl sebebi TL'nin değer kaybı. Ekonomisi büyüyen ülkede; Enflasyon düşer bizde yükseliyor,  İşsizlik azalacağına artıyor. Ülkenin parası değer kazanır, bizde TL değer kaybediyor, Vergiler düşürülür, bizde vergi üstüne vergi koyuluyor. Halkın refahı artar, bizde halkın borcu artıyor. İşçilere yüksek zam beklenir, bizde işçilerden fedakârlık bekleniyor. Yüksek enflasyon ortamında girdi maliyetleri kat kat artmışken, Yanlış politikalarınız yüzünden TL her geçen gün değer kaybediyor. Eskiden Trakya’daki halk Ucuz diye Bulgaristan’a gider alışveriş yapardı. Artvin’dekiler de Gürcistan’a gidip eğlenirlerdi” işçilere zam yapmak yerine fedakârlık beklendiği söyledi. "Vatandaşın avucunda eriyen ekonomiye demir yumruk değmesi lazım"
"Şimdi durum tam tersi vaziyette Dolar 18 TL civarındayken dikkatinizi çekmek istiyorum" deyen Karahan, “Dolar değer kazanmıyor, TL her birim karşısında değer kaybediyor. Bütün ülkeler bizi kıskanıyordu ya sanırım geçen haftalarda duyurulan, vatandaşlarımızın bir türlü hissedemediği altı ayın en düşük o enflasyon rakamından. Ekonomi ekonomi ne zaman kendi belini ve milletimizin belini doğrultacak. Yöneticiler deneyelim bu ekonomi politikalarını değil de kesin çözüme götürecek ekonomik politikaları hayata geçirecek. Adıyaman taşında havasında tarihin izlerini taşıyan Adıyaman’da güya öğrencilerin okumak için geldiği ama yaşamak için 1+1 evin 3 bin TL’lerde piyasada döndüğü Adıyaman. Bu daireler altından mı da altın yükseldikçe daire fiyatları yükseliyor ve kimse de durup bu evin kira değeri bu mudur demiyor. Sadece kira fiyatları olsa neyse ekonomi o kadar iyi ki tarımsal üretimden geçimi sağlanan şehirde gıda fiyatları uçmuş durumda, üreticilerin bir türlü düzeltilmeyen çektiği ekonomik sıkıntıdan dolayı fiyatlar böyle deyip geçmek zorunda kalıyoruz. Hangi ekonomik sıkıntıdan bahsetsek diğeri ben de varım diyor; eğitimin ücretsiz olarak sağlanması gerektiği konusunda herkes mutabık kalır, ama çocuklar eve geldiklerinde öğretmenim bir kitap söyledi 200 TL’lerden ağzını açıyor. Hani eğitim ücretsizdi ders kitapları öğrenciye yeterdi neden öğretmenler ek kitap test kitabı istiyor bu ekonomik sıkıntının içinde karnını doyuramasa da çocuğum okusun ileride kimseye muhtaç olmasın derken ücretsiz olan eğitim harcamalarının aldığı maaştan daha fazla olması kredi kartı borcunun artmasını sağlıyor devamında ise borcu ödeyemeyerek icraların, yıkılan ailelerin bir bavul dolusu sorunun bileti hazırlanıyor. İnsanlar geçinemiyor evinde her gün bir kaşık yemeği pişsin diye ek işler yapmaya başladı.  Ekonomi her geçen gün sabun gibi vatandaşın avuçlarında eriyip gidiyor” bir an önce ekonomiye demir yumruk değmezse ekonomi kelimesi kâbusların başkahramanı olmayı sürdüreceğini vurguladı.
 

EditörEditör