Asrın felaketinin üzerinden 175 gün geçti.
Dile kolay 175 gündür sevdiklerimizden ayrı göçebe bir hayat yaşıyoruz.
Her sabah yeni hayaller ve yeni umutla uyanıyoruz, hayallerimizi kaybettiğimiz, sahipsiz Adıyaman sözcüğünün vücut bulduğu Memlekette.
Adıyaman düzelir mi?
Eski gülerinden daha iyi olur mu?
İnsanlar yaşadıkları acıları ve korkuları unutur mu? Bu ve buna benzer sorularının cevapsız kaldığı şu günlerde biz gazetecilerde dâhil tek eleştirdiğimiz siyasetçi Belediye Başkanı Dr. Sülayman Kılınç,
Gücümüz sadece ona yettiği içindir herhalde.
Ama unutmayalım bu memleketin 5 tane milletvekili, partilerin İl Başkanları, İlçe Başkanları ve Bürokratları da var.
Nedense onlara dokunmuyoruz.
Gördüğümüzde bu memleketin hali ne olacak diye sormuyoruz ya da soramıyoruz.
Halbuki bu memleketin ayağa kalması, umutlarımızın yeşermesi için milletvekillerimizin gece dememeden, gündüz demeden bu memleket için, bizler için var güçleri ile çalışmaları lazım.
Sayın vekiller, seçilip meclise gittikten sonra Adıyaman’a yapılacak olan projelerle ilgili bir girişimde bulundular mı?
Memleketin ayağa kalması için gerekli ödeneklerin aktarılması için çalıştılar mı?
Seçimden önce esen gürleyen, memlekete şunu yapacağız, bunu yapacağız, ayağa kaldıracağız cümleleri kuran Sayın vekiller; Öyle mecliste oturup sosyal medyadan şu bizi ziyaret etti bu bizi ziyaret etti pozları, Hayırlı olsun çiçekleri paylaşmakla, Onun bunun atamasını yapmakla, Sadece Bakanlar geldiğinde karşılama pozları ile milletvekilliği olmuyor. Sayın vekiller.
Sizlerin Adıyaman’dan çıkmaması lazım. Vatandaşın size güvenip verdiği yetkiyi pozitif anlamda kullanmanız gerekiyor.
Bu şehrin her sokağını her caddesini gezip vatandaşın sorunlarını dinlemeniz gerekiyor.
Sorunlara çözüm noktasında bakanlıkların kapısını aşındırmanız gerekiyor.
Bunları da yapamıyorsanız Milletvekili olmanızın hiçbir anlamı kalmıyor.
Sadece Bir belediye Başkanı ve Bir vali ile sorunların üstesinden gelinmez.
Sizlerin bu konuda çok aktif bir rol üstlenmesi lazım.
Yapılmayanlar için yetkililerden hesap sormanız lazım.
Velhasıl tarifsiz acılar yaşayan bu insanları bir an önce refaha kavuşturmanız lazım. SAYIN VEKİLLER…
